Sağlıkta Bir Dünya Devi: Cleveland Clinic – Bölüm 2

Cleveland Clinic Abu Dhabi (CCAD)

Bu yazı, hasankus.com adresinde SAĞLIKTA BİR DÜNYA DEVİ: CLEVELAND CLINIC yazısının devamı olarak kaleme alınmıştır.

Abu Dabi’deki Al Maryah adasında 94 dönüm arazi içerisinde yer alacak olan CCAD , 364 yataklı (256 yatan hasta + 32 VIP yatağı + 72 yoğun bakım yatağı) ve 490 yatağa genişletilebilecek şekilde tasarlanmış.

Kuruluşun künyesi şöyle:

• Owner: Government of Abu Dhabi / Mubadala Development Company PJSC
• Operator: Cleveland Clinic
• Development Manager: Aldar Properties PJSC
• General Contractor: Sixco-Samsung Joint Venture (SSJV) (recently completed Burj Khalifa in Dubai: the tallest tower in the world)
• Architect: Henningson, Durham and Richardson International
• Tasarım: Aedas

Hastanenin işletilmesi için Mubadala 2006’da CC ile 15 yıllık kontrat imzalamış.

Hastanenin 52 asansörü, 3.100 araçlık otoparkı, 409.000 m² kapalı alanı (BAE’deki en büyük çelik yapı) olacak.

CCAD’nin ilginç mimarisi hakkında fikir veren kısa videoya göz atmakta fayda var.

CCAD ülke ve bölge için referans merkezi olmak üzere multidisipliner beş enstitü kuracak:

1. Sindirim Hastalıkları
2. Göz Hastalıkları
3. Kalp ve Damar Hastalıkları
4. Nörolojik Bilimler
5. Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım

Bazı hizmetler Abu Dabi’deki diğer hastaneler tarafından sunuluyor olması nedeniyle CCAD’de yer almayacak. Bu branşlar: Kadın hastalıkları ve doğum, çocuk hastalıkları, onkoloji, radyoterapi, ortopedi, psikiyatri, travma ve referans laboratuvarı.

2011’de CC ana kampüsten iki kıdemli yönetici CCAD’ye atandı. CC’in COO’su Dr. Marc Harrison CEO olarak, Dr. Tomislav Mihaljevic ise CMO ve Kalp Damar Enstitüsü’nün başkanı olarak görev yapacak. CCAD’nin 2013 sonunda hizmete girmesi planlanıyor.

Hastanede çok büyük bir tıbbi simülasyon merkezinin de yer alacağı netleşmiş. BAE ve çevre ülkeler için referans merkezi algısını destekleyecek önemli bir adım olacağı düşünülüyor.

Türkiye, BAE tarafından “Tier1” ülke olarak kabul edilmediği için Türk hekimleri bu ülkede sadece uzman doktor olarak çalışabiliyor, kliniğin sorumlusu olamıyor. Hekimlerimiz ve Türkiye için olumsuz bir durum olmakla birlikte, hekim kadrosunu korumak açısından ülkemiz için bir avantaj olarak görülebilir.

Hekim kadrosunun %30 CC kökenli, %40 ABD eğitimli ve kalan %30’un da diğer ülkelerden oluşması planlanmış.

Ulusal vergi kurallarındaki farklılıklar nedeniyle hekimlere ödenecek ücretler konusunda bir süre karar verilememiş. Örnek: 200 bin $ Alman ve Kanadalı hekimler için net 200 bin $ demek iken, ABD`li cerrah icin 142 bin $ anlamına geliyor. Nihai karar, maaşların vergi düşüldükten sonra hekimin eline geçen rakam dikkate alınarak saptanması olmuş.

Nüfusun %80’inin expatlardan oluştuğu Abu Dabi’nin toplam nüfusu 2 milyon. Abu Dabi’de daha önce hastane işleten Tayland kökenli Bumrungrad ve Avusturya kökenli Vamed ayrılmış, geriye JHM (Tawam, Corniche ve Al Rahba Hastaneleri) ve CC kalmış.

CC Abu Dabi’de halen Seikh Halifa Hospital’ın işletmesini yapıyor. CCAD hizmete girdiğinde Sheikh Halifa Hospital’ın kadın ve çocuk sağlığı hastanesine dönüştürülmesi planlanıyor.

Cleveland Clinic Abu Dhabi’nin elde edeceği başarının sadece CC’in değil, dünyada hastane yönetiminin geleceğini de etkileyeceğini söylemek yanlış olmaz diye düşünüyorum.