Sağlık Turizminin Yeni Gözdesi: Kore

Ana sayfa » Sağlık » Sağlık Turizminin Yeni Gözdesi: Kore
posted in Sağlık, Seyahat
with 0 comments
tags

Geçen yılın sonbaharında gelen bir e-posta ile Kore’ye davet edildim. Korean Health Industry Development Institute (KHIDI) tarafından düzenlenen Medical Korea 2012’de konuşma yapmam isteniyordu. Sağlık turizminin en otantik yıldızlarından biri olan Kore’yi ziyaret fırsatını kaçırmadım, teklifi kabul ettim.

Konuşmacı olarak benim ismime ulaşmaları ilginç olmuş. Doğu Avrupa’dan bir konuşmacı davet etmek istediklerini İngiliz organizasyon kuruluşu Euroconvention’a iletip yardım istemişler. Daha önce iki kez beni toplantılarına davet etmiş olan firma da ismimi vermiş.

Bu yazıda Kore’nin sağlık hizmetinde ulaştığı seviye ve sağlık turizmindeki hedefleri hakkındaki gözlemlerimi paylaşacağım.

Kore

Dünyanın en düşük doğum oranlarından birine sahip olmasına karşın nüfus yoğunluğu oldukça  yüksek olan ülkenin başkenti Seul’de 9.8 milyon kişi yaşarken, toplam nüfus 50 milyonu buluyor. Ortalama yaşam süresi 79.1 yıl (Türkiye 73.8 yıl).

1999’da kurulan KHIDI’nin 200 çalışanı var. Ana hedeflerinden biri Kore’yi sağlik turizmi destinasyonu yapmak. Tüm masraflarını üstlenerek 20 konuşmacıyı Seul’e davet etmişler. Bu konferansın tüm organizasyon yükünü üstlenip başarıyla tamamladılar (konuklar için ayrıntılı hoşgeldiniz mektuplarına kadar).

Bir dip not vermem gerekirse; bazı arkadaşlarımdan farklı olarak Kore’de yemeklerle ilgili hiç bir sorun yaşamadım. Deniz ürünleri ağırlıklı menüleri sağlıklı ve lezzetli bulduğumu da eklemeliyim.

Kısa zamanda bir başka gözlemim de çok sayıda ve devasa sayılabilecek kitapçılar ve müzik marketler oldu. Kitap değil ama Kore’li sanatçıların CD’lerini ve Kim Jung Mi’nin 1973’te kaydettiği Now is the Time albümünün plağını aldım, hepsini de çok başarılı buldum.

Medical Korea 2012

17 Nisan’daki konferansın açılışında ilk konuşmaları Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ile KHIDI’nin başkanı yaptı. Takiben ben konuşma için davet edildim. Sonra da, Abu Dabi sağlık direktörü Dr. Ali Al-Ali ve Seul Üniversitesi’nin Başkanı / CEO’su konuşmalarını yaptılar. Bugüne dek çok sayıda uluslararası konferansta konuşma yapmış olmakla beraber, ilk kez uluslararası bir organizasyonda açılış konuşması yapmak benim için değişik bir deneyim oldu.

Organizasyonla ilgili gözlemlerimden biri hemen her toplantının bir de VIP versiyonun olmasıydı. İlk gün konferans başlamadan düzenledikleri VIP kahvaltıya davetliydim. Sağlık Bakan Yardımcısının başkanlığında yapılan toplantıya KHIDI’nin başkanının yanısıra kendileri açısından “hedef kitle” olan kimi konuşmacılar davetliydi. Beni bu isimlerin arasında değerlendirmelerinde Türkiye’nin ülkedeki olumlu algısının da etken olduğunu düşündüm. Masanın etrafındaki isimlerin çoğu bizim açımızdan da önemli pozisyondaki kişilerdi. Abu Dabi sağlık direktörü, Riyad’daki Medical City’nin CEO’su,  Irak sağlık bakanlığı temsilcileri, Rusya’nın Primorsky bölgesinin direktörü, Katar temsilcisi vb.

Düzenlenen VIP Luncheon’da masamızda yine aynı konuklar vardı, bu kez ev sahibimiz Kore Sağlık Bakanı idi, masamıza oturdu ve yemek boyunca tüm konuklarla ilgilendi. Bakan, İngilizce konuşma yapabilen az sayıda Koreli’den biri olarak dikkat çekti.

Yemek boyunca Abu Dabi, Suudi Arabistan ve Irak’tan gelen önemli konuklar Kore Sağlık Bakanı’nı ülkelerine davet etme yarışına girdi dersem abartmış olmam. Bakan kendini oldukça “ağırdan satarken” önceden yapılmış organizasyon gereği önce Abu Dabi’yi ziyaret edeceğini açıkladı. Bakan Irak Sağlık Bakanlığı yetkililerine yeni hastane projeleri olup olmadığını sordu ve olumlu yanıt alınca memnuniyetini saklamadı.

Bakan’la sohbet sırasında öğrendik ki, Kore’deki hastanelerin sadece %3’ü Sağlık Bakanlığı’na ait, diğerleri kar amacı gütmeyen özel hastaneler. Bakan “kar amacı gütmeyen” ifadesini kullanırken yüzündeki gülümseme hafiften alaycıydı galiba.

Kore’de sağlıkla ilgili sıcak gündemin ilaç olduğu anlaşıldı. Bakan masadaki tüm konuklara ülkelerindeki ilaç endüstrisiyle ve özellikle de ne oranda dışarıya bağımlı olduklarına  ilgili dair sorular yağdırdı.

COEX Convention Center’da düzenlenen konferans için onlarca kişi aktif olarak çalıştı, konuklar da merkezin hemen bitişiğindeki  Intercontinental Hotel COEX’te konakladı.

Konferansın açılış törenindeki ülkenin geleneksel sanatlarına vurgu yapılırken, kapanıştaki modern Kore imajı ilginçti.

Sağlık Turizmi

Sağlık turizmi bir hedef olarak belirlendikten sonra, üç yıl önce çalışmaya başlamışlar. 2011’de 110.000 sağlık turistinin Kore’ye geldiği belirtildi. Bu sayının %32’si ABD kökenli hastalardan oluşuyor.

– Kore’nin sağlık turizmi için asıl hedef kitlesinin ABD ve Kanada’da yaşayan Koreliler olduğu anlaşılıyor.  Yaptırdıkları bir araştırmaya göre ABD’de yaşayan Kore asıllı Amerikalılar arasında %36’lık kesim sağlık sisteminden memnun değil.

– Sonrasında Kazakistan ve Moğolistan başta olmak üzere bölge ülkeleri geliyor.

– Orta doğu için ilk adımları  teknoloji ve know-how transferi. Amaçları hastane inşa etmek ve Kore’de üretilen tıbbi ekipmanın yüksek standartlı olarak pozisyonlandırılması. VIP kahvaltı toplantısında hemen yanımda oturan King Fayad Medical City’nin CEO’su inşaat aşamasındaki gözlemlerini “Siz Koreliler mükemmeliyetçi insanlarsınız, ne yaparsanız en iyisini hedefliyorsunuz” şeklinde özetleyerek iltifat yağdırdı.

– Uluslararası hastaların yemek zevkine hitap edecek menüler üzerinde çalışıp kitaplar yazmışlar, sağlık turizmini hedefleyen tüm hastanelere gönderip hayata geçirmişler.

– Yabancı dil Kore için ciddi bir alt yapı problemi. Kendi dili dışında bir dil konuşan Koreli sayısı parmakla sayılacak kadar az. Türkiye’nin bu konuda daha avantajlı olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Bu sorunu saptayıp çözüm için çalışmaya başlamışlar. Çeşitli dillerde tercüman ve tıbbi sekreter yetiştiriyorlar.

– Yazılımdaki başarılarını sağlık alanına da yöneltmişler. Kore’deki üçüncü basamak hastanelerde elektronik tıbbi kayıt sistemi ” %37 “kapsamlı” ve %49.8 “basit” düzeyde mevcut. Sağlık turizmi için U-Health portalı ile tıbbi ikinci görüş için kullanışlı bir alt yapı oluşturmuşlar. Beş dilde hizmet veren portal aracılığıyla doktor-doktor ya da doktor-hasta görüşmeleri çok faydalı/eğitici olabiliyor.

– Kore’de üretilen tıbbi ekipmanın dünya çapında yer edinmesi için kapsamlı bir çalışma başlatılmış.
KHIDI üç lokalizasyonda yerel ofislerini oluşturmuş: New York, Singapur ve Dongfangdonglu (Çin).

– Sağlık turizmine özel olarak da Medical Korea‘nın 3 uluslararası ofisi ise New York, Los Angeles ve Abu Dabi’de açılmış.

Seoul National University Hospital bünyesindeki International Health Center direktörü Dr. Park sağlık turizmindeki rekabeti değerlendirirken ilginç bir ifade kullanarak, uluslararası markaların bölgede yönettiği hastanelerde çalıştırdıkları doktorları “suboptimal” olarak tanımladı.

Ziyaretin son günü için planlanan hastane turunda iki farklı örnekle tanıştırıldık. İlk hastane Kore’nin gururu denebilecek iddiaya sahipti.

St. Mary’s Hospital

St. Mary’s Hospital sekiz hastane ve toplam 5.500 yatağa sahip olan bir katolik ağın lökomotif hastanesi.  Sistem içerisinde tıp fakültesi, hemşirelik fakültesi ve bir de araştırma merkezi mevcut.

Hastanenin dört mükemmellik merkezi var:

1. Comprehensive Cancer Institute:  92 yataklı günübirlik kemoterapi merkezi olan dev departmanda yatan hastalar için ortalama yatış süresi 6 gün.

2. Transplant Center: Asyadaki ilk kemik iliği naklinin yapıldığı merkezde 2011 yılında 461 kemik iliği nakli yapılmış (ortalama yatış süresi 32 gün). Ülkedeki ilk böbrek nakli de yine bu hastanede gerçekleştirilmiş.

3. Eye Center

4. Heart center

JCI akreditasyonuna sahip hastane bodrum katlarla birlikte 28 katlı, 27 asansörü var ve 1.320 yatağa sahip.  Bu özellikleriyle ülkenin en büyük hastanesi. Hastanedeki VIP suitler için ayırılan alanlar ilginç denebilecek boyutta: 185 m2, 94 m2, 79 m2, 67 m2 ve 46 m2.  En büyük iki suiti birleştirerek 279 m2’lik bir alan kullanmak da hastalara sunulan seçenekler arasında.

Mimari tasarımı bir alışveriş merkezi tarzında yapılan hastanede Tomotherapy, Da Vinci robotik cerrahi gibi ileri tıbbi teknoloji mevcut olup, 29 odalı dev bir ameliyathane sistemi çalışmaktadır. Günde ortalama 6.000 poliklinik muayenesi yapılan hastanede hastaların reçeteleri elle yazılmayıp, koridorlarda yer alan kiosk tarzındaki cihazlardan hastalar tarafından yazdırılıyor.

 

29 odalı ameliyathanenin krokisi

 

Hastaların reçete çıktısı aldıkları kiosklar

 

Chaum Antiaging LIFE CENTER

Ülkenin önde gelen hastanelerinden St. Mary’s’i takiben bizi getirdikleri merkez bir çok özelliğiyle ilgi çekiciydi. Seul’ün ünlü kadın doğum uzmanlarından Dr. Cha’nın zincir haline getirdiği Chaum Medical Centers sayısı hastanelerinden sonra hayata geçirdiği bu merkezle üçü bulmuş.

Check-up, anti-aging, güzellik merkezi, spa, sauna, yüzme havuzu ve restorandan oluşan merkez bir gökdelenin altı katını kaplayacak şekilde tasarlanmış ve 2011’de hizmete açılmış. Check-up hizmeti özel suitlerde gerçekleştiriliyor ve tüm radyolojik ekipman bina içinde yer alıyor: PET-CT, MRI, CT, ExAblate 2100 (MR eşliğinde ultrasonik termal ablasyon), ultrason, mammografi vb.

Merkezin iş modeli oldukça ilginç. Yıllık üyelik 4.500 $; check-up fiyatları 1.500 $ (basit), 3.000 $ (ileri), 8.000 $ (tüm vücut MRI) olmakla beraber, fiyatlandırma konusunun rengini değiştiren bir depozito olayı var. Üye olmak isteyenler 150.000 $ tutarında depoziti 10 yıllığına merkeze yatırıyorlar, 10 yılın sonunda üyelik, check-up, restoran vb harcamaları düşülerek bakiye kendilerine geri ödeniyor.

Halen 500 üyelerinin bulunduğunu ifade etmelerine rağmen, turumuzun Avrupalı katılımcıları arasında   üyelik rakamının fahiş olduğu konusunda fikir birliği oluşmak üzereyken ilginç bir gelişme oldu. Ziyaretin katılımcılarından iki iş kadını yetkililerden ayrıntılı bilgi aldıktan sonra form doldurmaya koyuldu. Singapur’da yerleşmiş, Kore üretimi tıbbi ekipman pazarlayan bir şirketin ortakları olduğunu anladığımız hanımefendiler bir taraftan bize iş modelinin ve rakamın kabul edilebilir olduğunu anlatırken, diğer taraftan üyelik işlemlerini başlattılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.