Bu sorunun yanıtı en azından benim için biraz karışık.
Kendimi kolay yazan biri olarak tanımlamam zor. Bunda mükemmeliyetçiliğin bir miktar rolü olsa da, sanırım asıl neden yazının hedef kitlesini memnun edeceğimden emin olmak istemem. Bu konudaki endişem son dönemde biraz azaldı. Kısa hikayesi aşağıda…
2009’da iletişimin yeni bir boyut kazandığını, konvansiyel yöntemlerin özellikle de sağlık iletişiminde yetersiz kaldığını görünce Anadolu Sağlık Merkezi için yeni bir strateji belirlerken internet sitesinin mimarisini yenilemekle kalmayıp, facebook ve twitter’da kurumsal hesaplar açtık, sosyal medyanın derinliklerine daldık. Bu süreçte kişisel twitter hesabımı da açtım, biraz sessiz kaldıktan sonra da aktif olarak kullanmaya başladım.
Hastanenin ana stratejilerinden biri olan uluslararası hastaya odaklanmak konusunda mesafe alabilmek adına 2008’de yurt dışı seyahatlerim artmaya başladı. Hemen her ay, bazen birden fazla yurt dışı seyahate çıkmaya başladım. Yolculuk öncesi hazırlıklar, ziyaret sırasındaki notlar, görüşmeler, ülkeye ilişkin bilgiler, turistik notlar derken, twitter hesabım bayağı hareketlendi. Bu mesajların ilgi çektiğini görüp, üzerine sevgili Cem İlhan gibi görüşlerine değer verdiğim dostların bir blog yazmam gerektiği konusundaki ısrarları sanırım ikna olma sürecimi başlattı.
Öte yandan, sektörle ilişkili gelişmeler, yayınlanan yeni raporlar vb’yi paylaşmak gibi bir misyon hissetmeye başladım. Gelen olumlu geri bildirimler de cesaretlendiriciydi.
Bir taraftan da hayata dair, ülkemizdeki gelişmelere dair düşüncelerimi de paylaşırken buldum kendimi.
Eşimle birlikte açtığımız seyahat blogu www.alternatifrota.wordpress.com bizim için eğlendirici oldu, takip edildiğini görmek de hoş oldu.
Bir kaç neden daha ekleyebilirim ama işin özü şu: Türkiye’de özellikle iş alemiyle ilişkili yazılı paylaşımlar çok kısıtlı. Yazmaya vaktimiz yok falan diye çok sayıda mazeret buluyoruz ama asıl neden alışkanlıklar, gelenekler diye düşünüyorum. Ben kendi adıma üretime başlamak için derin bir nefes alıp suya atlıyorum.
Keyifli okumalar,
Dr. Hasan Kuş
07 Ağustos 2012 at 12:53
Hasan Bey;
süperrrrr….hem bu girişimizi hem de alternatif rota yı çok beğendimmmm….keyifle okumayı sürdüreceğim..:) nuR
07 Ağustos 2012 at 17:32
Teşekkür ederim. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
07 Ağustos 2012 at 14:21
Açıkçası Hasan Bey sizden bu sayfayı bekliyordum.Sağlık sektörünün geleceği hakkında özellikle de hastane yöneticiliği kavramının öne çıktığı son zamanlarda birilerinin bu konudaki tecrübelerini,bilgi birikimlerini paylamaşı gerekiyor diye düşünüyordum ki;bu görevi siz üstlendiniz.Tebrik ediyorum,kolaylıklar diliyorum.
07 Ağustos 2012 at 17:35
Beni hem mutlu ettiniz, hem de omuzlarımdaki yükü tekrar hissettirdiniz. Sizler de yardımcı olursanız daha kolay olur belki.